29.6.11

ağzım-beynim

Gerçekten neyi bu kadar abartıyorum acaba.. Ben gerçekten o çocuğu sevdim mi yoksa sadece birini sevmeye ihtiyaç duyduğum için mi sevdim bilmiyorum..
Ara sıra melonkolik olmayı seviyorum bundan kaynaklı herşey. Güzel şeyler yaşadım iyi hoş da dün kapasına gidip onu karşımda görünce gerçekten hiçbir şey hissedemedim zorladım kendimi resmen..
Ağzımdan çıkan cümlelerle beynimden geçenlerin tek kelimesi tutmuyordu.
Ağzı:" Seni görmek istemiyorum çünkü daha fazla kendime işkence çektirmek istemiyorum."
Beynim: " Ne oluyor bana? Niye birşey hissedemiyorum ben bu çocuğa"
Ağzım: " Bana tamamen bittiğini söyle."
Beynim: " Lan! iki gün önce ağlayıp zırlıyordum şimdi geri dönmesini istemiyorum ki."
Ağzım: "Ayrıldıktan sonra seni bi daha göreceğimi sanmıyordum."
Beynim: "Kızım kendine gel! Sen bu adamı sevmiyorsun ki ne bu laflar yau."

Beynim gerçeği bilirken ağzım yalnızca o anı öyle yaşamak isteidği için yaşadı..Bu da benim için ilk oldu daha önce hiçbir erkeğin kapsına gitmemiştim. Sanırım yalnızca bunu yaşamak istedim o an. Sonrası?? O aslında benim hayatımda hep arkadaşımmış ötesi değil.

11.6.11

kişisel.

durduramadığım düşüncelerim,vazgeçemediğim insanlarım,bırakamadığım alışkanlıklarım,unutamadığım bir geçmişim,yaşayamadığım hayallerim var.. onlar da olmasa ne yapardım ben?? bir şeyler yaşıyorum ve bir şeyler hissediyorum..karmaşık gibi görünen ama aslında hiç bir zorluğu olmayan yalnızca insanların zorlaştırmaya çalıştığı bir hayata dahil oluyorum kimi zaman.ben onların o alacalı hayatından uzak durup kendi yağımda kavrulmaya çalışırken onlar beni kendilerince dahil etme peşinde..unut bunu mutluyum magma katmanı hayatımdan..dünyanın merkezi benim ve benim merkezim yalnızca benim seçtiğim insanlar..ya da ben farkında olmadan beni seçip kopmak istemediğim insan. kusura bakmayın.. kontenjan dolduğundan dolayı lütfen başka ders seçimleri yapınız..

10.6.11

Duygusuz.

Bu kadar ciddiye almaya ne gerek var canım herşeyi.. Hayatını istediğin gibi yaşamalı insan. Sevgili olmalı mutlaka insanın hayatında ve hiç çekinmeden doyasıya öpüşmeli, sevişmeli.. Bu kadar ruhsuzluk niye??
İçinden geleni yapabilmeli insan! Duyguları olmalı!
Yaşadığım olaylar, durumlar artık acıtmayaya başladı canımı.. Hatta o kadar ilginçtir ki hiçbir şey hissedemiyorum bile;zorluyorum kendimi "şu an bu duruma kızmalıyım, sinirlenmeliyim" diyorum ama yapamıyorum. Bağırmalıyım, tepki vermeliyim , ağlamalıyım belki de çığlık atmalıyım diyorum... I ıh tık yok. İnsan bi süre sonra fazla gamsız oluyor sanırım.. Sinirlerimi aldırdım sanırım zorlasam da tepki veremiyorum hiçbir şeye.. Eskisi gibi olamıyorum ya da diğer insanlar gibi.. "Kızım iyi misin? Ben senin yerinde olsam çıldırmıştım" deseler de insanlar bana ben artık garip karşılayamıyorum olanları.. Belki de çok fazla garip şeyler yaşadığımdandır..
Tutamıyorum içimde hiçbir şeyi diğer insanlar gibi atamıyorum içime.. İki yıl öncesine kadar canımın sıkıldığını bile söyleyemeyen bu kız çocuğu iki yıldır içinde hiçbir şey saklayamıyor.. Bu sebeple çok insan gitti hayatımdan, çok insan arkamdan iş çevirdi, çok fazla hayal kırıklığı yaşadım.. Belki de bu sebepten duygusuz oldum.. Sanki insani yönümü tamamen kapamışım ve robot olmuşum gibi.. İnsan gibi görünen ama insanlıktan uzak.. Daha canımı yakamaz hiçbir şey, daha beni yıkamaz..

please forgive me can't stop loving me.